23 Ekim 2008 Perşembe

DOLAR 5.5 YILIN ZİRVESİNİ GÖRDÜ

Hedge Fonların Gelişmekte Olan Piyasalardan Çıkışı ve Gelişmiş Ülkelere Yönelik Resesyon Kaygısı Piyasalardaki Ateş Topunu Büyüttü.
Hedge fonların gelişmekte olan piyasalardan çıkışı ve gelişmiş ülkelere yönelik resesyon kaygısı piyasalardaki ateş topunu büyüttü.
Gelen taleple dolar gün içinde 1.74 YTL’nin üzerini test ederek 5.5 yılın zirvesine çıkarken, Euro 2.1980 YTL ile tarihinin en yüksek seviyelerini gördü. Dövizdeki bu hareketin ardından piyasalarda ’Hükümet ve Merkez Bankası’ndan ortak önlem istiyoruz’ sesleri yükselmeye başladı.

Euro’nun çıkışı
YTL’den çıkış yapan yabancı yatırımcılar soluğu dolarda aldı. Yabancılarla, hedge fonların dolar alımları birleşince 1.70 psikolojik sınırı yerle bir oldu. Dolar 13.30-14.30 saatleri arasında aniden bir sıçrama ile 1.70 YTL’den 1.74 YTL’ye fırladı. Dolardaki bu yükseliş gözlerin 2003 yılında 1.7710 ile test edilen tarihi zirveye çevrilmesine neden oldu. Öğleden sonraki seansta bu seviyelerden gelen satışlarla yeniden inişe geçen dolar, bankalararası piyasada 1.70 YTL’nin altına indi. Bugün valörlü işlemlerde 1.6780 YTL’ye kadar gerileyen dolar, serbest piyasada günü 1.7080 YTL’den tamamladı. Bu arada Euro’da tarihi zirve yaparak 2.1720 YTL ile tarihi zirvesine ulaştı.
Gelişmekte olan ülkelerdeki bozulmanın yansımaları ile yabancı yatırımcıların YTL’den kaçarcasına yaptıkları çıkışlar bono piyasasını allak bullak etti. Önceki gün yüzde 23 seviyesine çıkan, 23 Haziran 2010 vadeli gösterge kağıdın bileşik faizi, bu satışla yüzde 24.03’e tırmandı. Faiz bu seviye ile son 4 yılın zirvesine oturdu.
Bankacıların isteği
Bu arada Merkez Bankası’nın önlemlerini yetersiz bulduklarını dile getiren bankacılar, YTL’nin son günlerde hızlanan değer kaybının tüm piyasaları baskı altına aldığını ve başta IMF ile bir anlaşmaya varıldığının açıklanması olmak üzere hükümetin ve Merkez Bankası’nın ortaklaşa açıklayacağı bir önlemler paketi ile YTL’nin değer kaybının kontrol altına alınması gerektiğini belirtti.

KÜRESEL KRİZ ZİRVESİ BAŞLIYOR

Asya Ülkeleri ve Avrupa Birliği'nden 45 Ülkenin Devlet ve Hükümet Başkanları Küresel Mali Krizi Ele Almak İçin Çin'in Başkenti Pekin'de Bir Araya Geldi.
Asya ülkeleri ve Avrupa Birliği'nden 45 ülkenin devlet ve hükümet başkanları küresel mali krizi ele almak için Çin'in başkenti Pekin'de bir araya geldi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, kriz karşısında Asya ve Avrupa'nın eşgüdümlü hareket etmesi gerektiğini belirterek "Ya birlikte çıkacağız ya da birlikte batacağız" dedi. Çin Dışişleri Bakanı, liderlerin uluslararası finans piyasalarına istikrar kazandırabilecek önlemlere odaklanacaklarını aktardı.
Kısa adı ASEM olan birliğin bağlayıcı karar alma yetkisi yok. Ancak toplantıya katılan ülkeler küresel ekonomik büyüklüğün yaklaşık yüzde 50'sini temsil ediyor. Kasım ayında da Washington'da önde gelen ülkelerin liderleri benzer bir toplantı yapacak.

Dövize kurumsal talep başladı, acil tedbir paketi şart

Kurlardaki artış frenlenemezken, bunun en önemli nedeni olarak artık "yönetim zaafiyeti" gösterilmeye başladı. Piyasaya güven veremeyen Hükümet, paniğin büyümesine neden oluyor. Kurumsal döviz talebinin başlaması ile birlikte kurların dün hızla yükselmesi, bu durumun önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Kurlardaki bu hareket ve buna rağmen önemli bir önlem alınmaması, kriz yokmuş gibi davranılmaya devam edilmesi, piyasada her şeyden önce de morallerin bozulmasına neden oldu. Şimdiye kadar bu krizin ucuz atlatılabileceğini düşünen banka yöneticileri bile artık krizin yönetilemediğini, Hükümetin, ekonomi yönetiminin çok yetersiz kaldığını, bu durumun ileriye dönük umutsuzluk yarattığını söylemeye başladılar.

Kriz iyi yönetilemiyor
Dün kurların hızlı yükselmesinin nedenleri arasında yine küresel piyasalardaki kötüleşme ve buna bağlı olarak tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye'nin iflas riskinin (CDS) artmaya devam etmesinin etkisi büyük oldu. Ancak dün moralleri bozan, daha önceki günlerdeki hareketlerden ayıran en önemli unsur "kurumsal döviz talebinin başlaması" olarak görülüyor. Bir banka yöneticisi, örneğin 2009 Şubat ayında döviz borcuna ilişkin taksit ödemesi olan büyük reel sektör şirketlerinin bile şimdiden döviz toplamaya başladığını, bunun moralleri iyice bozduğunu söyledi. Bu hareketin ileriye dönük olarak kurların çok daha yüksek seviyelere gidebileceği yönündeki kuvvetli beklentiyi ortaya koyduğunu belirten aynı bankacı, sektördeki hemen herkesin ortak kanısının krizin iyi yönetilemediği" biçiminde olduğunu söyledi. Son dönemde ortaya çıkan bir başka gerçeğin de tüm gelişmekte olan piyasaların yine aynı kapsamda değerlendirilmesi, fazla ayrım yapılmaması olduğunu kaydeden bankacılar, özellikle Rusya'daki krizin daha yoğun hissedilmesinin bizi de etkilediğini kaydettiler.

Acil önlem paketi
Bankacıların hemen hepsi, bu gidişatın iyi olmadığı görüşünde. Ekonomi yönetiminde dağınık bir görümün olduğunu, piyasadaki son günlerdeki sert hareketlere rağmen durumun değişmediğini söylüyorlar. Başbakanın daha dün yaptığı konuşmayı da örnek göstererek, Başbakanın yaşanan krizi ve etkileri konusunda bilgili olmadığının görüldüğünü kaydeden bankacılar, "sorunun ne olduğu, neler yapılması gerektiği konusunda yönetim hiç umut vermiyor" dediler. Artık tek tek alınacak önlemlerin bu gerginliği önleyemeyeceğini, bu noktanın aşıldığını kaydeden bir başka banka yöneticisi ise, geniş kapsamlı bir önlemler paketi gerektiğini, hatta artık şart olduğunu ifade etti.
Bu paket içinde Uluslararası Para Fonu (IMF) anlaşmanın olması gerektiğini, bu konudaki Hükümet direncinin artık anlaşılmaz boyutlara ulaştığını kaydeden bankacı, bununla birlikte mevduatın tümüne güvence, BDDK ve Merkez Bankası'nın ortak alacakları kararlar, bu arada reel sektörün dış borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir planın da aynı paket içinde yer alması gerektiğini söyledi.

Güven iyice kaybedildi
ABD ve Avrupa'nın önlem almakta geciktiğini, bunun görüldüğünü hatırlatan bankacılar, bunu görmemize rağmen bizim de geç kaldığımızı söylüyorlar. Hükümetin hala "krizin fırsat haline gelebileceğini" söylemesinin piyasadaki paniği büyüttüğünü, hala "kriz bizi etkilemez" havasının sürmesinin, beklentileri olumlu etkilemek yerine artık aksine çok olumsuz etkilediğini, güvenin iyice kaybedildiğini söylüyorlar.
Piyasalarda "artık çok geç kalınmış olabileceği" yorumlarına bile rastlanmaya başladı. Böyle bir psikoloji içinde kurların daha da yukarı gitmesi kaçınılmaz görülüyor.

DOLARI FIRLATAN FİNANS CANAVARI

Ünlü Yahudi kökenli spekülatör Soros'un icadı. Girdiği ülkenin piyasasını sömürüyor, çıkarken de perişan ediyor. İşte doların ardındaki gerçek.
Hedge fonu... Şu anda doların ateşini işte bu fonlar yakıyor. Hisselerini satıp, dolarlarını alıp kaçıyorlar. Ama kriz öyle büyük ki... Onlar bile hisselerini alacak kimseyi bulmakta zorlanıyorlar. Eğer bulmuş olsalardı piyasalarda çok daha sert satışlar olabilirdi. Hedge fonları ünlü Yahudi spekülatör George Soros'un icadı. Bu fonları eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, "finansal canavar" olarak tanımlıyor.

Yaklaşık 3 trilyon doları bulan bu fonlar, yüksek getiri avıyla meşhur. "Zenginler fonu" da denilen bu fonlar, yüksek riski olan ama bir o kadar da yüksek gelir getiren bono ve borsalara yatırım yapıyorlar. Risk ne kadar büyükse kazançları da o kadar büyük oluyor. Piyasaların nabzını en iyi tutan isim olan Ufuk Söylemez bu fonları şöyle anlatıyor; "Dünyaya 15 yıldır pompalanan bu fonlar, elektronik sürü gibi hareket eden, girdiği ülkeyi çıkarken tahrip edebilen birer finansal canavara dönüştürdü." PANİK HALİNDE KAÇIYORLAR Türkiye'de doları fırlatan da işte fonlar. Söylemez, "Bugün Türkiye de yaşadığımız döviz yükselmesinin ardında bu fonların bizim borsamıza yatırdıkları paraları panik halinde çekerek ülkeden çıkmaya çalışmaları yatmaktadır" diyor. ONLAR DA KÖŞEYE SIKIŞTIİstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda yabancıların oranı bir ay öncesine kadar yüzde 70 civarındaydı.
Bugün bu pay oranı yüzde 60'a düştü. Aslında borsada çok daha sert düşüş olabilirdi. Olmamasının nedeni HEDGE fonunun hisselerini satacak kimseyi bulamaması. Söylemez şöyle aktarıyor; "Hedge fonu, borsadaki kağıtlarını satabilecek kişi ve kurum bulsa bu çıkış daha sert olurdu. Ancak satacak kimse bulamıyorlar."TÜRK HALKI DOLAR SATMASA YANMIŞTIK her durumda dolardan vazgeçmeyen Türk halkı, fiyatlar yükselince yastık altını harekete geçirdi. Dolar 1.45’i görünce satışa geçtiler. Bu satışlar olmasa dolar 1.800 YTL'yi hatta 2 YTL'yi görebilirdi. DOLAR 2 BİN YTL'Yİ BULUR MU? Ufuk Söylemez'e göre bu ihtimal hiç de az değil. Söylemez, "Panik satışlarının duracağı yılbaşına doğru yükselme eğilimi artacak. Doların ocak ayında 2 YTL’yi görme ihtimali hiç de az değil" diyor.

9 Ekim 2008 Perşembe

HİSSE SENEDİNİ ALIRKENNELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ?

Tasarruf sahiplerinin birikimlerinin bir bölümünü hisse senedinde değerlendirmesi yerinde bir seçimdir. Tasarrufların ne kadarının hisse senedinde değerlendirileceği ise tamamen yatırımcının risk profiline bağlıdır. Yatırımcılar hisse senedi yatırımlarını ya A tipi fon alarak ya da kendi portföylerini oluşturarak gerçekleştirebilir.Kendi portföylerini oluşturmak isteyen yatırımcıların iyi bir getiri sağlayabilmeleri için bazı kriterlere bakmaları gerekir. Her şeyden önce portföyleri farklı sektörlerden ve farklı sermaye yapıları olan şirketlerden oluşmalıdır.
Bir hisse senedini portföyünüze almayı düşünüyorsanız şu kriterlere de dikkat edilmelisiniz:

1) Sektörün Cazibesi. Şirketin içinde bulunduğu sektör hakkında bilgi toplamalısınız. Bu sektörün potansiyelini, sorunlarırı ve özelliklerini araştırmanız yerinde olur. Burada satışların kalitesi önemlidir. Ortalama brüt kar marjının yeterince yüksek olup olmadığını da göz önünde bulundurmalısınız. Sektörün cazibesini ölçmek için bakılması gereken diğer faktörler ise; uzun vadeli büyüme potansiyeli, sektör-şirketin yaşam eğrisinin hangi noktasında bulunduğu, ortalama veya potansiyel karlılık, sektördeki rekabettir. En yüksek karlılığa veya potansiyel karlılık gösterecek sektörlere yatırım yapmanız yerinde bir karar olacaktır.

2) Şirketin Sektördeki Konumu. Cazip bir sektörü tespit ettikten sonra, o sektörde lider konumundaki şirketleri tespit etmelisiniz. Burada bakılması gerekenler; yüksek satış büyümesi, yüksek pazar payı ve sektörde dominant pozisyonu olup olmadığı gibi kriterlerdir.

3) İşletme Kalitesi. En çok büyüme potansiyeline sahip sektördeki en iyi şirketi tespit ettikten sonra, bu şirketin faaliyetlerinin kalitesi hakkında araştırma yapmanız gerekiyor. Faaliyetlerin ve yönetimin rasyonelliği; bu bağlamda karlılığı, büyüme yolları, fırsatları ve rekabetteki konumu yatırım kararlarında stratejik önem taşır. Yöneticilerin tecrübesi ve yönetimin geçmişi gibi detaylara bakmanın yanı sıra su sorulara cevap arayın: Bu işletme ne kadar karlı hale gelebilir? İşletmenin uzun vadeli getirisi nedir? Şirketin varlıkları yeni büyüme olanaklarına kanalize edilebiliyor mu? Şirketin sürdürülebilir rekabet avantajları var mı?..Şirketleri mercek altına aldığınız bu araştırmalarda şu noktayı unutmayın: Uzun vadeli yatırımcılar için işletme kalitesi değerlemeden çok daha önemlidir. İşletme kalitesi şirketin nakit akımı üretme kapasitesini belirler, bu da nihai olarak hisse senedi fiyatını tespit eder.

4) Yatırımın İstikrarı. İşletmenin sürekliliği çok önemlidir. Olgun sektörler süreklilik arz eden nakit akımlarına (veya faaliyet kar ve net kar'a) sahiptirler. Yeni ve geleceği belli olmayan sektörlere göre olgun sektörlerin riski daha azdır. Yatırımın istikrarı, üstteki kriterleri de kapsayıp bir şirkete yatırım yapmanın ne kadar riskli olduğunu göstermeye çalışır.

Borsa yükseliyor, dolar geriliyor

4 gündür sürekli değer kaybeden İMKB toparlanıyor, dolar 1.38 YTL sınırında09.10.2008 10:03

Yüzyılın krizi olarak nitelendirilen mali kaostan en ağır yarayı alan borsalar 4 gün üst üste yaşadıkları rekor kayıplardan sonra bugün gelen tepki alımlarıyla hafif toparlanma sinlayi verdi.

BORSA YÜKSELİYOR
İMKB güne yüzde 1.23 artışla puandan 31 bin 150 başladı. İlk seans kapanışına doğru endeksteki artış yüzde 2.50 seviyesine yükseldi. 700 puan artan endeks 31 bin 500 puan sınırında. Avrupa merkez bankalarının bugün de piyasaya 120 milyar dolar vermesi borsaları rahatlattı. endeksler yüzde 3'e yakın yükseliş kaydetti.
Endeks ilk seansı yüzde 2.46 oranında artarak 31 bin 528 puan olarak tamamladı. Avrupa'da yükseliş sürüyor.

DOLAR GERİLİYOR
Dün 1.43 YTL'ye kadar yükselen dolar 1.38 YTL'den işlem görüyor. Euro ise 1.90 YTL seviyesinde. Öğlen saatlerine doğru dolardaz satışlar hızlandı ve serbest piyasada 1.37-38 YTL aralığına geriledi. Euro ise 1.89 YTL7den satılıyor.
Altın fiyatları geriliyor. Dün 922 dolara kadar yükselen dolar/ons bugün 887 dolardan işlem görüyor.

AVRUPA TOPARLANIYOR
İngiletre'den sonra diğer AB ülkelerini de bankalara olan desteğin süreceği mesajıın vermesi Avrupa borsalarında yeni alımlara neden oldu.Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda FTSE 100 Endeksi şu sıralar yüzde 2,16 artarak 4.461,04 puana çıktı.Almanya'da borsanın temel göstergesi DAX Endeksi de yüzde 2,04 değer kazanarak 5.116,07 puana, Fransa'da CAC 40 Endeksi yüzde 2,24 yükselerek 3.575,36 puan oldu.Madrid borsası yüzde 1,60, Brüksel borsası yüzde 1,65, Amsterdam borsası yüzde 2,70 ve Zürih borsası da yüzde 1,71 değer kaybetti.Bu arada, Fransa, Belçika ve Lüksemburg'un sıkıntıdaki Belçika bankası Dexia'nın kredilerine devlet garantisi vermesi üzerine bankanın hisseleri yüzde 20 arttı.Royal Bank of Scotland ve Anglo Irish Bank'ın hisseleri yüzde 17 ve UBS'nin hisseleri de yüzde 5 yükseldi.Öte yandan euro, ABD doları karşısında değer kazandı.Dün 1,3691 dolardan işlem gören euro bugün 1,3702 dolara çıktı.

PİYASALAR KISMEN SAKİNLEŞTİ
Tokyo Borsası, günü düşüşle tamamladı. Borsanın temel göstergesi Nikkei Endeksi, düne göre, yüzde 0,5 düşerek 9.157,49 puana geriledi. Arda arda 6 gündür gerileyen borsa, 2003 Haziran ayından bu yanaki en düşük kapanışını kaydetmiş oldu. Dünya genelinde merkez bankalarının dün faiz oranlarını indirmesinin ardından Asya borsaları yükseliş eğilimine girdi. Hong Kong'da fiili olarak merkez bankası olarak görev yapan Hong Kong Mali Otoritesi, faiz oranlarını ilk olarak yüzde 1 düşürerek yüzde 2,5 yaptıktan sonra bugün faizler yarım puan daha düşürülerek yüzde 2'ye indirildi. Hong Kong Hang Seng Endeksi, yüzde 3 artarak 15.871 puana ulaştı. Güney Kore merkez bankası da faiz oranlarını çeyrek puan düşürerek yüzde 5 yaptı, borsa da yüzde 2,5 değer kazandı. Tayvan'da da merkez bankası faiz oranlarını 2 hafta içinde ikinci kez indirdi. Buna göre yüzde 3,5 olan faiz oranları yüzde 3,25'e düşürüldü. Çin'de dün merkez bankasının yaptığı indirimin ardından borsa yüzde 0,6 oranında artış gösterdi.

ABD'DE DÜŞÜŞ DEVAM ETTİ
2004 yılından bu yana ilk kez 10 binz puanın altına gerileyen Dow Jones yüzde 2 değer yitirirken günü 9 bin 258 puandan noktaladı. S&P 500 yüzde 1.1, teknoloji endeksi Nasdaq da yüzde 0.8 geriledi. ABD borsalarındaki düşüş altıncı gününe ulaşırken bu sürede Dow Jones tam yüzde 17 değer yitirdi. Endeks son 5 yılda ilk kez 10 bin puanın altına indi ve 18 Ağustos 2003'ten bu yana en düşük seviyesini gördü.