8 Aralık 2008 Pazartesi

EN UCUZ YAKIT HALA DOĞAL GAZ

Yapılan Yüksek Oranlı Zamlara Rağmen Doğal Gaz, Konut ve Sanayide En Ucuz Yakıt Olma Özelliğini Koruyor.
Yapılan yüksek oranlı zamlara rağmen doğal gaz, konut ve sanayide en ucuz yakıt olma özelliğini koruyor.
19 Kasım 2008 itibarıyla konutlarda saatte 1000 kilokalori (kcal) ısı için en ucuz doğal gazı Eskişehir ve Bursa kullanıyor. Eskişehir ve Bursa'da, KDV dahil doğal gaza birim fiyat olarak 0,1336 YTL ödemek gerekiyor.
Doğal gazın ardından 1000 kcal ısı elde etmek için verimliliği yüzde 65 olan yerli lityit kömürü (Soma Kısrakdere) 0,1362 YTL fiyatı ile en ucuz yakıt sıralamasında ikinci sırada yer alıyor.
Yine 1000 kcal üzerinden Ankara'da kullanılan doğal gaz (Başkentgaz) 0,1397 YTL fiyatı ile üçüncü sırada, Kocaeli'nde kullanılan doğal gaz (İZGAZ) 0,1404 YTL fiyatı ile dördüncü sırada, İstanbul'da kullanılan doğal gaz (İGDAŞ) 0,1410 YTL fiyatı ile beşinci sırada yer alıyor.
Bunları yüzde 65 verim ve 0,1516 YTL birim fiyatı ile İstanbul'da satılan (Hakan Kömür) ithal Sibirya kömürü, yüzde 80 verim ve 0,2253 YTL birim fiyat ile İstanbul'da Petrol Ofisi (PO) tarafından satılan kalorifer yakıtı (4 numaralı fuel oil) izliyor.
Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) elektriği 1000 kcal'de 0,2930 YTL birim fiyat ve yüzde 99 verimle doğal gaz ve kömürle kıyaslandığı zaman, çok ucuz bir ısınma yolu olarak gözükmüyor.
Sanayide en ucuz yakıt, ortalama yüzde 93 verim ve 0,103227 YTL ile BOTAŞ'ın kesintili sanayi ve Organize Sanayi Bölgelerine (OSB) sattığı doğal gaz olarak belirlendi.
Bunu, 1000 kcal ısı değeri için 0,104239 YTL birim fiyatla yine BOTAŞ'ın kesintili sanayiye verdiği doğal gaz, 0,105496 YTL birim fiyatla Başkentgaz'ın serbest tüketici olan sanayicilere verdiği doğal gaz ve 0,106800 YTL birim fiyat ile İGDAŞ'ın serbest tüketicilere sattığı doğal gaz izledi.
Sanayide kullanılan yakıtlar içinde 1000 kcal üzerinden 0,107595 birim fiyat ile ESGAZ'ın serbest tüketici olan sanayiciye verdiği doğal gaz 5. sırayı, 0,107772 YTL birim fiyatla da Bursagaz'ın serbest tüketici olan sanayicilere verdiği doğal gaz 6. sırayı aldı.
Konutta olduğu gibi sanayide de en pahalı yakıt yüzde 84 verim ve 0,325563 YTL birim fiyatla İstanbul'un Avrupa yakasında satılan motorin oldu.

ABD NE YAPSA ÇARE OLMUYOR


Tüm Dünyayı Etkisi Altına Alan Küresel Finansal Krizi Dindirmek İçin Ekonomik Paketler Açıklayan Hükümetler, Ekonomilerin Durgunluğa Girmesine Engel Olamıyor.
ABD'de geçen yıl konut piyasasında başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan küresel finansal krizi dindirmek için ekonomik paketler açıklayan hükümetler, ekonomilerin durgunluğa girmesine engel olamıyor.
Her ne kadar hükümetler bir dizi ekonomik paket açıklasalar da birçok ekonomist, belirsizlik ve güvensizlik ortamı nedeniyle 2009'da dünya ekonomilerinin bir çoğunun durgunluğa gireceğini tahmin ediyor.
''Ekonomik büyümenin belirli bir süre negatif ya da yavaş olması, ekonomide atıl kapasitenin olması, ekonominin uzun vadeli büyüme oranından daha düşük bir oranda büyümesi olarak tanımlanan'' durgunluk (resesyon), ABD'nin yanı sıra avro bölgesini, Japonya'yı, İngiltere'yi, İzlanda'yı tehdit ediyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatının (OECD) kasım ayında yayımlanan ''Ekonomik Görünüm'' raporunda gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) rakamları dikkate alınarak hesaplanan büyüme tahminlerine göre, bu yıl yüzde 1,4 büyümesi beklenen ABD ekonomisi, 2009 yılında yüzde 0,9 daralacak.
Rapora göre, ABD ekonomisi 2008 yılının 3. çeyreğinde yüzde 0,3, 4. çeyrekte yüzde 2,8; 2009 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2 ve 2. çeyreğinde yüzde 0,8 daralarak, durgunluğa girecek.
ABD'nin durgunlukla ilgili en güvenilir araştırma kuruluşu olarak kabul edilen Ekonomik Araştırmalar Ulusal Bürosuna (NBER) göre ise ülke zaten Aralık 2007'den bu yana durgunlukta.
OECD raporuna göre, GSYH rakamlarıyla bakıldığında, bu yıl yüzde 1 büyümesi beklenen Avro Bölgesi ekonomisi de gelecek yıl yüzde 0,6 daralacak. Avro Bölgesi ekonomisinin, 2008 yılının 3. çeyreğinde yüzde 0,9, 4. çeyreğinde yüzde 1, 2009 yılının 1. çeyreğinde yüzde 0,8, 2. çeyrekte yüzde 0,4 küçülmesi bekleniyor.Rapora göre, Almanya ekonomisi, bu yıl yüzde 1,4 büyüyecek, ancak gelecek yıl yüzde 0,8 daralacak.
Fransa'nın da bu yıl yüzde 0,9 büyümesi, 2009 yılında ise yüzde 0,4 küçülmesi öngörülüyor.
İtalya'da ekonominin bu yıl yüzde 0,4, gelecek yıl ise yüzde 1 daralması bekleniyor.
İngiltere ekonomisi de küresel finansal krizden ciddi yara alan ülkeler arasında yer alıyor. Bu yıl yüzde 0,8 büyüyen İngiltere ekonomisinin, gelecek sene yüzde 1,1 daralacağı öngörüsünde bulunuluyor.
Tahminlere göre, gelecek yıl Avusturya ve Belçika yüzde 0,1, Danimarka, Lüksemburg ve Macaristan yüzde 0,5, Hollanda yüzde 0,2 daralacak.
İspanya'da da Ulusal İstatistik Enstitüsü, 2008 yılı Temmuz-Eylül ayları arasındaki 3. çeyrekte ekonominin 15 yıldır ilk kez yüzde 0,2 küçüldüğünü açıkladı. Ülke ekonomisi, son olarak 1993 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülmüştü.
Küresel mali krizden en çok etkilenen ülkelerden biri olan ve adeta iflasa sürüklenen İzlanda ekonomisinin gelecek yıl yüzde 9,3 daralması bekleniyor. İzlanda'nın 2010 yılında da yüzde 0,7 küçüleceği öngörülüyor.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Japonya'da ekonominin 2. çeyrekte yüzde 0,9, 3. çeyrekte yüzde 0,1 daralmasının ardından hükümet teknik olarak durgunluğa girildiğini açıkladı.

7 Kasım 2008 Cuma

KREDİ KARTI AİDAT ÜCRETLERİ NİHAYET KALKIYOR

Kredi kartlarından alınan, "yıllık aidat" kaldırılıyor. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, bunun için "Tüketicinin Korunması" hakkındaki yasada değişiklik yapılacağını belirterek, "Kartın geçerlilik süresi boyunca bir kez aidat ücreti alınabilecek" dedi. İndirimli satışlar da, yasanın "kapsamına" alınıyor.
Hükümet kredi kartı aidat ücretleriyle ilgili tartışmayı yapılacak yeni düzenlemeyle bitirmeyi amaçlıyor. Düzenleme Tüketicinin Korunması'yla ilgili yasada yeralacak. Taslakla ilgili bilgi veren Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Avrupa Birliği mevzuatına uyumu amaçladıklarını söyledi. Yapılacak değişiklik sadece kredi kartlarıyla ilgili değil. İndirimli satışlar da yasanın kapsamına alınacak.

Buna göre indirimli satışlar kış mevsimi bitiminde 15 Ocak - 1 Mart, yaz mevsimi bitiminde ise 15 Temmuz - 1 Eylül tarihleri arasında yapılabilecek. Satışa sunulan ürünün indirimden önceki fiyatı, indirim oranı ve indirimdeki fiyatı da etiket de yazılı olacak. Ürünlerindeki tanıtma ve kullanım bilgilerinin Türkçe olması zorunlu olacak. Tüketici sorunları hakem heyetinin ilgileneceği alışveriş limitleri 827 YTL'den 2 bin YTL'ye yükseltilecek. Zafer Çağlayan taslağın hazır olduğunu en kısa sürede yasalaştırılacağını söyledi.

23 Ekim 2008 Perşembe

DOLAR 5.5 YILIN ZİRVESİNİ GÖRDÜ

Hedge Fonların Gelişmekte Olan Piyasalardan Çıkışı ve Gelişmiş Ülkelere Yönelik Resesyon Kaygısı Piyasalardaki Ateş Topunu Büyüttü.
Hedge fonların gelişmekte olan piyasalardan çıkışı ve gelişmiş ülkelere yönelik resesyon kaygısı piyasalardaki ateş topunu büyüttü.
Gelen taleple dolar gün içinde 1.74 YTL’nin üzerini test ederek 5.5 yılın zirvesine çıkarken, Euro 2.1980 YTL ile tarihinin en yüksek seviyelerini gördü. Dövizdeki bu hareketin ardından piyasalarda ’Hükümet ve Merkez Bankası’ndan ortak önlem istiyoruz’ sesleri yükselmeye başladı.

Euro’nun çıkışı
YTL’den çıkış yapan yabancı yatırımcılar soluğu dolarda aldı. Yabancılarla, hedge fonların dolar alımları birleşince 1.70 psikolojik sınırı yerle bir oldu. Dolar 13.30-14.30 saatleri arasında aniden bir sıçrama ile 1.70 YTL’den 1.74 YTL’ye fırladı. Dolardaki bu yükseliş gözlerin 2003 yılında 1.7710 ile test edilen tarihi zirveye çevrilmesine neden oldu. Öğleden sonraki seansta bu seviyelerden gelen satışlarla yeniden inişe geçen dolar, bankalararası piyasada 1.70 YTL’nin altına indi. Bugün valörlü işlemlerde 1.6780 YTL’ye kadar gerileyen dolar, serbest piyasada günü 1.7080 YTL’den tamamladı. Bu arada Euro’da tarihi zirve yaparak 2.1720 YTL ile tarihi zirvesine ulaştı.
Gelişmekte olan ülkelerdeki bozulmanın yansımaları ile yabancı yatırımcıların YTL’den kaçarcasına yaptıkları çıkışlar bono piyasasını allak bullak etti. Önceki gün yüzde 23 seviyesine çıkan, 23 Haziran 2010 vadeli gösterge kağıdın bileşik faizi, bu satışla yüzde 24.03’e tırmandı. Faiz bu seviye ile son 4 yılın zirvesine oturdu.
Bankacıların isteği
Bu arada Merkez Bankası’nın önlemlerini yetersiz bulduklarını dile getiren bankacılar, YTL’nin son günlerde hızlanan değer kaybının tüm piyasaları baskı altına aldığını ve başta IMF ile bir anlaşmaya varıldığının açıklanması olmak üzere hükümetin ve Merkez Bankası’nın ortaklaşa açıklayacağı bir önlemler paketi ile YTL’nin değer kaybının kontrol altına alınması gerektiğini belirtti.

KÜRESEL KRİZ ZİRVESİ BAŞLIYOR

Asya Ülkeleri ve Avrupa Birliği'nden 45 Ülkenin Devlet ve Hükümet Başkanları Küresel Mali Krizi Ele Almak İçin Çin'in Başkenti Pekin'de Bir Araya Geldi.
Asya ülkeleri ve Avrupa Birliği'nden 45 ülkenin devlet ve hükümet başkanları küresel mali krizi ele almak için Çin'in başkenti Pekin'de bir araya geldi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, kriz karşısında Asya ve Avrupa'nın eşgüdümlü hareket etmesi gerektiğini belirterek "Ya birlikte çıkacağız ya da birlikte batacağız" dedi. Çin Dışişleri Bakanı, liderlerin uluslararası finans piyasalarına istikrar kazandırabilecek önlemlere odaklanacaklarını aktardı.
Kısa adı ASEM olan birliğin bağlayıcı karar alma yetkisi yok. Ancak toplantıya katılan ülkeler küresel ekonomik büyüklüğün yaklaşık yüzde 50'sini temsil ediyor. Kasım ayında da Washington'da önde gelen ülkelerin liderleri benzer bir toplantı yapacak.

Dövize kurumsal talep başladı, acil tedbir paketi şart

Kurlardaki artış frenlenemezken, bunun en önemli nedeni olarak artık "yönetim zaafiyeti" gösterilmeye başladı. Piyasaya güven veremeyen Hükümet, paniğin büyümesine neden oluyor. Kurumsal döviz talebinin başlaması ile birlikte kurların dün hızla yükselmesi, bu durumun önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Kurlardaki bu hareket ve buna rağmen önemli bir önlem alınmaması, kriz yokmuş gibi davranılmaya devam edilmesi, piyasada her şeyden önce de morallerin bozulmasına neden oldu. Şimdiye kadar bu krizin ucuz atlatılabileceğini düşünen banka yöneticileri bile artık krizin yönetilemediğini, Hükümetin, ekonomi yönetiminin çok yetersiz kaldığını, bu durumun ileriye dönük umutsuzluk yarattığını söylemeye başladılar.

Kriz iyi yönetilemiyor
Dün kurların hızlı yükselmesinin nedenleri arasında yine küresel piyasalardaki kötüleşme ve buna bağlı olarak tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye'nin iflas riskinin (CDS) artmaya devam etmesinin etkisi büyük oldu. Ancak dün moralleri bozan, daha önceki günlerdeki hareketlerden ayıran en önemli unsur "kurumsal döviz talebinin başlaması" olarak görülüyor. Bir banka yöneticisi, örneğin 2009 Şubat ayında döviz borcuna ilişkin taksit ödemesi olan büyük reel sektör şirketlerinin bile şimdiden döviz toplamaya başladığını, bunun moralleri iyice bozduğunu söyledi. Bu hareketin ileriye dönük olarak kurların çok daha yüksek seviyelere gidebileceği yönündeki kuvvetli beklentiyi ortaya koyduğunu belirten aynı bankacı, sektördeki hemen herkesin ortak kanısının krizin iyi yönetilemediği" biçiminde olduğunu söyledi. Son dönemde ortaya çıkan bir başka gerçeğin de tüm gelişmekte olan piyasaların yine aynı kapsamda değerlendirilmesi, fazla ayrım yapılmaması olduğunu kaydeden bankacılar, özellikle Rusya'daki krizin daha yoğun hissedilmesinin bizi de etkilediğini kaydettiler.

Acil önlem paketi
Bankacıların hemen hepsi, bu gidişatın iyi olmadığı görüşünde. Ekonomi yönetiminde dağınık bir görümün olduğunu, piyasadaki son günlerdeki sert hareketlere rağmen durumun değişmediğini söylüyorlar. Başbakanın daha dün yaptığı konuşmayı da örnek göstererek, Başbakanın yaşanan krizi ve etkileri konusunda bilgili olmadığının görüldüğünü kaydeden bankacılar, "sorunun ne olduğu, neler yapılması gerektiği konusunda yönetim hiç umut vermiyor" dediler. Artık tek tek alınacak önlemlerin bu gerginliği önleyemeyeceğini, bu noktanın aşıldığını kaydeden bir başka banka yöneticisi ise, geniş kapsamlı bir önlemler paketi gerektiğini, hatta artık şart olduğunu ifade etti.
Bu paket içinde Uluslararası Para Fonu (IMF) anlaşmanın olması gerektiğini, bu konudaki Hükümet direncinin artık anlaşılmaz boyutlara ulaştığını kaydeden bankacı, bununla birlikte mevduatın tümüne güvence, BDDK ve Merkez Bankası'nın ortak alacakları kararlar, bu arada reel sektörün dış borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir planın da aynı paket içinde yer alması gerektiğini söyledi.

Güven iyice kaybedildi
ABD ve Avrupa'nın önlem almakta geciktiğini, bunun görüldüğünü hatırlatan bankacılar, bunu görmemize rağmen bizim de geç kaldığımızı söylüyorlar. Hükümetin hala "krizin fırsat haline gelebileceğini" söylemesinin piyasadaki paniği büyüttüğünü, hala "kriz bizi etkilemez" havasının sürmesinin, beklentileri olumlu etkilemek yerine artık aksine çok olumsuz etkilediğini, güvenin iyice kaybedildiğini söylüyorlar.
Piyasalarda "artık çok geç kalınmış olabileceği" yorumlarına bile rastlanmaya başladı. Böyle bir psikoloji içinde kurların daha da yukarı gitmesi kaçınılmaz görülüyor.

DOLARI FIRLATAN FİNANS CANAVARI

Ünlü Yahudi kökenli spekülatör Soros'un icadı. Girdiği ülkenin piyasasını sömürüyor, çıkarken de perişan ediyor. İşte doların ardındaki gerçek.
Hedge fonu... Şu anda doların ateşini işte bu fonlar yakıyor. Hisselerini satıp, dolarlarını alıp kaçıyorlar. Ama kriz öyle büyük ki... Onlar bile hisselerini alacak kimseyi bulmakta zorlanıyorlar. Eğer bulmuş olsalardı piyasalarda çok daha sert satışlar olabilirdi. Hedge fonları ünlü Yahudi spekülatör George Soros'un icadı. Bu fonları eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, "finansal canavar" olarak tanımlıyor.

Yaklaşık 3 trilyon doları bulan bu fonlar, yüksek getiri avıyla meşhur. "Zenginler fonu" da denilen bu fonlar, yüksek riski olan ama bir o kadar da yüksek gelir getiren bono ve borsalara yatırım yapıyorlar. Risk ne kadar büyükse kazançları da o kadar büyük oluyor. Piyasaların nabzını en iyi tutan isim olan Ufuk Söylemez bu fonları şöyle anlatıyor; "Dünyaya 15 yıldır pompalanan bu fonlar, elektronik sürü gibi hareket eden, girdiği ülkeyi çıkarken tahrip edebilen birer finansal canavara dönüştürdü." PANİK HALİNDE KAÇIYORLAR Türkiye'de doları fırlatan da işte fonlar. Söylemez, "Bugün Türkiye de yaşadığımız döviz yükselmesinin ardında bu fonların bizim borsamıza yatırdıkları paraları panik halinde çekerek ülkeden çıkmaya çalışmaları yatmaktadır" diyor. ONLAR DA KÖŞEYE SIKIŞTIİstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda yabancıların oranı bir ay öncesine kadar yüzde 70 civarındaydı.
Bugün bu pay oranı yüzde 60'a düştü. Aslında borsada çok daha sert düşüş olabilirdi. Olmamasının nedeni HEDGE fonunun hisselerini satacak kimseyi bulamaması. Söylemez şöyle aktarıyor; "Hedge fonu, borsadaki kağıtlarını satabilecek kişi ve kurum bulsa bu çıkış daha sert olurdu. Ancak satacak kimse bulamıyorlar."TÜRK HALKI DOLAR SATMASA YANMIŞTIK her durumda dolardan vazgeçmeyen Türk halkı, fiyatlar yükselince yastık altını harekete geçirdi. Dolar 1.45’i görünce satışa geçtiler. Bu satışlar olmasa dolar 1.800 YTL'yi hatta 2 YTL'yi görebilirdi. DOLAR 2 BİN YTL'Yİ BULUR MU? Ufuk Söylemez'e göre bu ihtimal hiç de az değil. Söylemez, "Panik satışlarının duracağı yılbaşına doğru yükselme eğilimi artacak. Doların ocak ayında 2 YTL’yi görme ihtimali hiç de az değil" diyor.

9 Ekim 2008 Perşembe

HİSSE SENEDİNİ ALIRKENNELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ?

Tasarruf sahiplerinin birikimlerinin bir bölümünü hisse senedinde değerlendirmesi yerinde bir seçimdir. Tasarrufların ne kadarının hisse senedinde değerlendirileceği ise tamamen yatırımcının risk profiline bağlıdır. Yatırımcılar hisse senedi yatırımlarını ya A tipi fon alarak ya da kendi portföylerini oluşturarak gerçekleştirebilir.Kendi portföylerini oluşturmak isteyen yatırımcıların iyi bir getiri sağlayabilmeleri için bazı kriterlere bakmaları gerekir. Her şeyden önce portföyleri farklı sektörlerden ve farklı sermaye yapıları olan şirketlerden oluşmalıdır.
Bir hisse senedini portföyünüze almayı düşünüyorsanız şu kriterlere de dikkat edilmelisiniz:

1) Sektörün Cazibesi. Şirketin içinde bulunduğu sektör hakkında bilgi toplamalısınız. Bu sektörün potansiyelini, sorunlarırı ve özelliklerini araştırmanız yerinde olur. Burada satışların kalitesi önemlidir. Ortalama brüt kar marjının yeterince yüksek olup olmadığını da göz önünde bulundurmalısınız. Sektörün cazibesini ölçmek için bakılması gereken diğer faktörler ise; uzun vadeli büyüme potansiyeli, sektör-şirketin yaşam eğrisinin hangi noktasında bulunduğu, ortalama veya potansiyel karlılık, sektördeki rekabettir. En yüksek karlılığa veya potansiyel karlılık gösterecek sektörlere yatırım yapmanız yerinde bir karar olacaktır.

2) Şirketin Sektördeki Konumu. Cazip bir sektörü tespit ettikten sonra, o sektörde lider konumundaki şirketleri tespit etmelisiniz. Burada bakılması gerekenler; yüksek satış büyümesi, yüksek pazar payı ve sektörde dominant pozisyonu olup olmadığı gibi kriterlerdir.

3) İşletme Kalitesi. En çok büyüme potansiyeline sahip sektördeki en iyi şirketi tespit ettikten sonra, bu şirketin faaliyetlerinin kalitesi hakkında araştırma yapmanız gerekiyor. Faaliyetlerin ve yönetimin rasyonelliği; bu bağlamda karlılığı, büyüme yolları, fırsatları ve rekabetteki konumu yatırım kararlarında stratejik önem taşır. Yöneticilerin tecrübesi ve yönetimin geçmişi gibi detaylara bakmanın yanı sıra su sorulara cevap arayın: Bu işletme ne kadar karlı hale gelebilir? İşletmenin uzun vadeli getirisi nedir? Şirketin varlıkları yeni büyüme olanaklarına kanalize edilebiliyor mu? Şirketin sürdürülebilir rekabet avantajları var mı?..Şirketleri mercek altına aldığınız bu araştırmalarda şu noktayı unutmayın: Uzun vadeli yatırımcılar için işletme kalitesi değerlemeden çok daha önemlidir. İşletme kalitesi şirketin nakit akımı üretme kapasitesini belirler, bu da nihai olarak hisse senedi fiyatını tespit eder.

4) Yatırımın İstikrarı. İşletmenin sürekliliği çok önemlidir. Olgun sektörler süreklilik arz eden nakit akımlarına (veya faaliyet kar ve net kar'a) sahiptirler. Yeni ve geleceği belli olmayan sektörlere göre olgun sektörlerin riski daha azdır. Yatırımın istikrarı, üstteki kriterleri de kapsayıp bir şirkete yatırım yapmanın ne kadar riskli olduğunu göstermeye çalışır.

Borsa yükseliyor, dolar geriliyor

4 gündür sürekli değer kaybeden İMKB toparlanıyor, dolar 1.38 YTL sınırında09.10.2008 10:03

Yüzyılın krizi olarak nitelendirilen mali kaostan en ağır yarayı alan borsalar 4 gün üst üste yaşadıkları rekor kayıplardan sonra bugün gelen tepki alımlarıyla hafif toparlanma sinlayi verdi.

BORSA YÜKSELİYOR
İMKB güne yüzde 1.23 artışla puandan 31 bin 150 başladı. İlk seans kapanışına doğru endeksteki artış yüzde 2.50 seviyesine yükseldi. 700 puan artan endeks 31 bin 500 puan sınırında. Avrupa merkez bankalarının bugün de piyasaya 120 milyar dolar vermesi borsaları rahatlattı. endeksler yüzde 3'e yakın yükseliş kaydetti.
Endeks ilk seansı yüzde 2.46 oranında artarak 31 bin 528 puan olarak tamamladı. Avrupa'da yükseliş sürüyor.

DOLAR GERİLİYOR
Dün 1.43 YTL'ye kadar yükselen dolar 1.38 YTL'den işlem görüyor. Euro ise 1.90 YTL seviyesinde. Öğlen saatlerine doğru dolardaz satışlar hızlandı ve serbest piyasada 1.37-38 YTL aralığına geriledi. Euro ise 1.89 YTL7den satılıyor.
Altın fiyatları geriliyor. Dün 922 dolara kadar yükselen dolar/ons bugün 887 dolardan işlem görüyor.

AVRUPA TOPARLANIYOR
İngiletre'den sonra diğer AB ülkelerini de bankalara olan desteğin süreceği mesajıın vermesi Avrupa borsalarında yeni alımlara neden oldu.Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda FTSE 100 Endeksi şu sıralar yüzde 2,16 artarak 4.461,04 puana çıktı.Almanya'da borsanın temel göstergesi DAX Endeksi de yüzde 2,04 değer kazanarak 5.116,07 puana, Fransa'da CAC 40 Endeksi yüzde 2,24 yükselerek 3.575,36 puan oldu.Madrid borsası yüzde 1,60, Brüksel borsası yüzde 1,65, Amsterdam borsası yüzde 2,70 ve Zürih borsası da yüzde 1,71 değer kaybetti.Bu arada, Fransa, Belçika ve Lüksemburg'un sıkıntıdaki Belçika bankası Dexia'nın kredilerine devlet garantisi vermesi üzerine bankanın hisseleri yüzde 20 arttı.Royal Bank of Scotland ve Anglo Irish Bank'ın hisseleri yüzde 17 ve UBS'nin hisseleri de yüzde 5 yükseldi.Öte yandan euro, ABD doları karşısında değer kazandı.Dün 1,3691 dolardan işlem gören euro bugün 1,3702 dolara çıktı.

PİYASALAR KISMEN SAKİNLEŞTİ
Tokyo Borsası, günü düşüşle tamamladı. Borsanın temel göstergesi Nikkei Endeksi, düne göre, yüzde 0,5 düşerek 9.157,49 puana geriledi. Arda arda 6 gündür gerileyen borsa, 2003 Haziran ayından bu yanaki en düşük kapanışını kaydetmiş oldu. Dünya genelinde merkez bankalarının dün faiz oranlarını indirmesinin ardından Asya borsaları yükseliş eğilimine girdi. Hong Kong'da fiili olarak merkez bankası olarak görev yapan Hong Kong Mali Otoritesi, faiz oranlarını ilk olarak yüzde 1 düşürerek yüzde 2,5 yaptıktan sonra bugün faizler yarım puan daha düşürülerek yüzde 2'ye indirildi. Hong Kong Hang Seng Endeksi, yüzde 3 artarak 15.871 puana ulaştı. Güney Kore merkez bankası da faiz oranlarını çeyrek puan düşürerek yüzde 5 yaptı, borsa da yüzde 2,5 değer kazandı. Tayvan'da da merkez bankası faiz oranlarını 2 hafta içinde ikinci kez indirdi. Buna göre yüzde 3,5 olan faiz oranları yüzde 3,25'e düşürüldü. Çin'de dün merkez bankasının yaptığı indirimin ardından borsa yüzde 0,6 oranında artış gösterdi.

ABD'DE DÜŞÜŞ DEVAM ETTİ
2004 yılından bu yana ilk kez 10 binz puanın altına gerileyen Dow Jones yüzde 2 değer yitirirken günü 9 bin 258 puandan noktaladı. S&P 500 yüzde 1.1, teknoloji endeksi Nasdaq da yüzde 0.8 geriledi. ABD borsalarındaki düşüş altıncı gününe ulaşırken bu sürede Dow Jones tam yüzde 17 değer yitirdi. Endeks son 5 yılda ilk kez 10 bin puanın altına indi ve 18 Ağustos 2003'ten bu yana en düşük seviyesini gördü.

25 Eylül 2008 Perşembe

Piyasaları Goldman Sachs yumuşatabilir

ABD'li ünlü yatırımcı Warren Buffet, Goldman Sachs'tan 5 milyar dolarlık hisse alacak.Buffet'ın bu girişiminin, Goldman Sachs'a olan güvenini gösterdiği ve piyasalara da olumlu yansıyacağı belirtiliyor.ABD Merkez Bankası FED, Goldman Sachs'ın, yatırım bankası statüsünden, banka holding şirketine dönüşmesini onaylamıştı.

Berkshire Hathaway hissedarlarından Warren Buffet Goldman Sachs'e yapmayı planladığı bu yatırım piyasalara rahat bir soluk aldıracak gibi görünüyor.Sumitomo Mitsui Goldman Sach'a talipAyrıca Japonya'nın en büyük üçüncü bankası Sumitomo Mitsui'nin, finans kuruluşu Goldman Sachs'a yatırım yapmayı planladığı belirtiliyor.Her iki kurum da haberi teyit etmezken, Nomura ve Mitsubishi başta olmak üzere, Japon finans kuruluşlarının ABD'deki kurumlara yatırımı artırdıkları kaydediliyor.Haberin duyulmasının ardından, Sumitomo Mitsui'nin hisse senetleri değer kazandı.

Faturanızı indirin!

Akıllı elektronik sayaçlar doğru kullanıldığında tasarruf maksimum düzeye çıkıyor. İşte yapmanız gerekenler..Elektriğe gelen zamlarla beraber vatandaşlar elektrik faturalarını azaltmak için tasarrufun yollarını aramaya başladı. Hâlbuki herhangi bir kısıtlamaya gitmeden elektriği daha ucuza kullanmanın çok kolay yolu var.Elektrik dağıtım şirketleri meskenlerin sayaçlarını yenileyerek akıllı elektronik sayaç bağlıyorlar. Boğaziçi Elektrik Basın ve Halkla İlişkiler sorumlusu Adnan Doğan’dan aldığımız bilgiye göre bağlanan akıllı elektronik sayaçlar 3 zaman dilimi ve 2 çeşit tarifeye göre çalışıyorlar. Tarife isimleri ise normal ve puantlı tarife olarak ikiye ayrılıyor.

Doğan gün içinde 06.00 – 17.00 / 17.00 – 22.00 / 22.00 – 06.00 saatleri arasında elektrik birim fiyatlarını tarifeye göre ayarlayabilen akıllı sayaçlardan abonelerin tasarruf elde edebileceğini belirtti.Ancak bu durumdan vatandaşların bilgisi yok. Akıllı sayaç takıldığında otomatik olarak saat dilimlerine göre tasarruf sağlandığını biliyorlar. Tarifelerden yararlanmak için bağlı bulunduğunuz elektrik idaresine dilekçe vererek başvuruda bulunabiliyorsunuz.Son gelen zamdan etkilenmeden önce normal tarifede herhangi bir başvuruda bulunulmaya gerek kalmadan elektrik birim fiyatını tüm vergiler dahil 228 Ykr üzerinden kullanabiliyor.İşte puantlı tarifenin tüm vergiler dâhil birim fiyatları06.00 – 17.00 saatleri arasında 215 Ykr17.00 – 22.00 saatleri arasında 343 Ykr22.00 – 06.00 saatleri arasında 123 Ykr olarak belirlenmiş.

Doları Bush vurdu

Doların toparlanma çabasını Bush'un açıklamaları vurdu. ABD Başkanı Bush'un dün televizyonda yaptığı konuşmada ülkenin ciddi bir ekonomik kriz içerisinde olduğunu söylemesi, euro/dolar paritesinde sert bir harekete neden oldu.Dün akşam saatlerinde 1.4621 olan parite, Bush'un açıklamaları sonrasında hızla 1.47'nin üzerine çıktı. Bush'un sözlerine bir de ABD Merkez Bankası'nın (FED) önümüzeeki ay faiz indirimi yapabileceği beklentileri de eklenince parite 1.4754'e kadar tırmandı. Doların euro karşısındaki değer kaybı yüzde 1'e yaklaştı. Dolar piyasada aktif olarak işlem gören 16 para biriminin 13'ü karşısında değer yitirirken, euro karşısında son 15 gündeki kaybı yüzde 6'ya ulaştı. Nomura Trust'ın döviz analisti Hideki Amikura, piyasadaki eğilim doların karşısında ve ben yıl sonuna kadar bir toparlanma beklemiyorum. ABD ekonomisinin zayıflaması dolar için büyük risk dedi.Westpac Banking analisti Richard Franulovich de ABD'nin finansal krizin merkezinde olduğuna işaret ederek orta vadeli trendin dolar aleyhine görüldüğünü belirtti.

ABD`de işsizlik maaşı başvuruları arttı

ABD'de geçen ay dayanıklı mal siparişleri beklentilerin çok üzerinde yüzde 4,5 geriledi.Ticaret Bakanlığı, temmuz ayında yüzde 0,8 artan dayanıklı mal siparişlerinin ağustos ayında yüzde 4,5 düştüğünü açıkladı. Dayanıklı mal siparişlerinin yüzde 1,6 düşmesi bekleniyordu.Dayanıklı mal siparişlerinde geçen ayki düşüş ocak ayındaki yüzde 4,7'den bu yana en büyük gerileme oldu.Geçen ay ticari uçak siparişleri yüzde 38,1 ve otomotiv siparişleri yüzde 8,1 düştü.

İŞSİZLİK MAAŞI BAŞVURULARIBu arada, işsizlik maaşı başvuruları geçen hafta itibariyle 493 bine yükseldi.Çalışma Bakanlığı, işsizlik maaşı başvurularının geçen hafta 32 bin artarak 493 bine çıktığını açıkladı. İşsizlik maaşı başvurularının 445 bin olması bekleniyordu.İşsizlik maaşı başvurularının geçen hafta son 7 yıldaki en yüksek seviyeye ulaştığı, bunda Gustav ve Ike kasırgalarının etkisi olduğu belirtildi.Bu iki kasırganın etkilediği Louisiana ve Texas eyaletlerinde işsizlik maaşı başvurularına 50 bin kişiyi eklediği de ifade edildi.